Cesur Tasarımlar, Güçlü Vizyon! « Alem Magazin

19 Aralık 2025 - 15:32

Cesur Tasarımlar, Güçlü Vizyon!

Son Güncelleme :

16 Kasım 2025 - 8:10

Cesur Tasarımlar, Güçlü Vizyon!

Gökçe Altunkaya Şahin, Ankara Life Dergisi’nin bu özel röportajında, iç mimariden girişimciliğe uzanan yolculuğunu, kadın bakış açısının yarattığı farkı ve iş dünyasında karşılaştığı zorlukları nasıl fırsata dönüştürdüğünü anlatıyor…

Gerçek etki, ses getirmekle değil; kalıcı bir iz bırakmakla ölçülür. Bu iz bazen bir mekân olur, bazen de genç bir iç mimar meslektaşım…

İç mimarlık eğitimini bir temel olarak alıp, G Design markasıyla sektörde güçlü bir yer edinen Gökçe Altunkaya Şahin, tasarım anlayışını bir adım öteye taşıyor. Yalnızca mekânları değil, markaları da yeniden şekillendiriyor. Her projede estetikten öteye geçerek, işlevselliği ve duyguyu harmanlayan bir bakış açısıyla tasarımlarına hayat veren Şahin, kurduğu G Design ile sektöre farklı bir soluk getiriyor. Ankara Life Dergisi’nin bu özel röportajında, iç mimariden girişimciliğe uzanan yolculuğunu, kadın bakış açısının yarattığı farkı ve iş dünyasında karşılaştığı zorlukları nasıl fırsata dönüştürdüğünü anlatıyor. Gökçe Altunkaya Şahin, cesur tasarımların ve güçlü bir iş ahlakının ardındaki vizyonunu, sektördeki yerini ve geleceğe dair hedeflerini bizimle paylaştı. İyi okumalar dileriz.

İç mimarlık eğitimiyle temellerini attığınız kariyeriniz, bugün G Design markasıyla güçlü bir girişimcilik hikâyesine dönüşmüş durumda. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Gökçe Altunkaya Şahin kimdir, bu yaratıcı ve cesur yolculuk nasıl başladı?

Tasarım benim için her zaman bir ifade biçimi oldu. Hacettepe Üniversitesi’nde aldığım iç mimarlık eğitiminden sonra, mekân tasarımının yalnızca estetik bir süreç olmadığını; aynı zamanda insan deneyimini anlamayı gerektirdiğinin bilincine vardım. Meslek hayatımın ilk yıllarından itibaren yaratıcılığımı sınırlandırmadan, farklı fikirler üretmeye devam ettim. Çalıştığım firmalarda ve yürüttüğüm projelerde hem ekipleri hem de danışanlarımı alışılagelmiş kalıpların dışına çıkmaya yönlendirdim. Her mekâna, markanın ruhunu yansıtan özgün bir kimlik kazandırmak için teknik sınırları zorlamaktan hiçbir zaman çekinmedim.

G Design ise bu tutkunun ve cesaretin doğal bir sonucu olarak doğdu. Bugün hâlâ ilk günkü heyecanla, her yeni projede farklı sektörleri keşfetmeyi ve tasarımı yeniden tanımlamayı sürdürüyorum.

G Design yalnızca bir iç mimarlık ofisi değil, aynı zamanda sizin vizyonunuzu yansıtan bir marka. Tasarımlarınıza yön veren değerler neler? Kadın bakış açısının ve girişimci duruşunuzun bu vizyona nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

Her projeye başlarken önceliğim, mekânın işlevselliği kadar kullanıcıda bırakacağı duyguyu da kurgulamak. Çünkü iyi tasarım, kimliğe saygılı olmanın yanı sıra, yalnızca göze değil, ruha da dokunmalı. Biz her projede mekan tasarımı yapmanın ötesine geçip; markanın kimliğini, değerlerini ve hikâyesini mekâna yansıtıyoruz. Kurumsal kimliği güçlü bir şekilde mekânın tasarım diline entegre etmek, G Design’ın en güçlü yönlerinden biri. Kadın bakış açımın yanı sıra karakterimin getirdiği kararlılık, yaratıcılık ve yüksek tempo G Design’ın her projesine yansıyor. Cesareti yaratıcılıkla birleştiren yapım; G Design vizyonuna özgün bir tasarım dili ve güçlü bir duruş kazandırıyor.

Kadın bir girişimci olarak mimarlık ve tasarım sektöründe varlık göstermek zaman zaman cesaret ve direnç gerektirebiliyor. Bu alanda karşılaştığınız zorluklarla nasıl başa çıktınız? Kadın girişimciliği adına kırmak istediğiniz kalıplar oldu mu?

Mimarlık ve tasarım sektörü, çoğu zaman güçlü bir duruş ve kararlılık gerektiriyor. Bu yolculukta cinsiyete odaklanmaktan çok; bilgiye, tecrübeye ve yaratıcılığa güvenmeyi seçtim. Kariyerimin her aşamasında fark yaratmanın, cinsiyetle değil, kendini sürekli geliştirmek ve doğru değerleri savunmakla mümkün olduğunu gördüm. Bu nedenle G Design’ın temelinde de cinsiyet ayrımından çok, disiplin, vizyon ve yaratıcılık yer alıyor. Elbette bu sektörde varlık göstermek zaman zaman direnç ve kararlılık gerektiriyor. Ancak ben her zorluğu, daha sağlam bir duruşa ve daha özgün bir bakış açısına dönüştürmeyi seçtim. Benim için asıl güç; bilgiye yatırım yapmak, tecrübeyi paylaşmak ve üretmeye devam etmektir.

Kendi markasını yöneten bir kadın olarak başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizin için sürdürülebilirlik, büyüme ve etki yaratmak ne ifade ediyor?

Benim için başarı, yalnızca hedeflere ulaşmak değil; değer üretme biçimini dönüştürebilmek, üretilen değerin kalıcılığıyla ölçülmesi demek. Çünkü tasarımda asıl büyüme, düşünce biçimini geliştirmekle mümkün. G Design’ı kurarken amacım, markanın kimliğini taşıyan karakterli mekânlar yaratmaktı. Ben başarıyı, yıllar sonra hâlâ hatırlanan bir tasarım bakış açısı, güvenilir bir marka kültürü ve topluma ilham veren bir vizyon oluşturmakta görüyorum. Bence gerçek etki, ses getirmekle değil; kalıcı bir iz bırakmakla ölçülür. Bu iz bazen bir mekân olur, bazen de genç bir içmimar meslektaşım…

 

Bugün birçok genç kadın, kendi işini kurma hayali kuruyor ama cesaret etmekte zorlanıyor. Siz bu adımı atan biri olarak, girişimcilik yolculuğuna başlamak isteyen kadınlara ne söylemek istersiniz?

Bugün, sektörde kendi yolunu açmak isteyen her kadına şunu söyleyebilirim:  Cesaret bulaşıcıdır. Bir kadın cesur olduğunda, yalnız kendi hikayesine değil, çevresindeki dünyaya da ilham olur.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Veri alınamadı.