Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Garanti BBVA’nın iş birliğiyle, Ankara Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Ticaretin Kadınları Buluşması”, kadın girişimcileri Ankara’da aynı çatı altında buluşturdu.
“KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ YAYGINLAŞMALI”
TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) Başkanı Hande Öztürk, kadın girişimciliğinin Türkiye’de güçlenmesi ve yaygınlaşması için yürütülen projelerin önemine dikkat çekerek, “Türkiye’de kadın girişimci sayısının ve gücünün artırılmasında önemli projeler gerçekleştiren bu kurulun temelleri 2007 yılında atılmıştır. Girişimciler Kurulu ile koordineli olarak faaliyet gösteren ilk kadın girişimciler kurulları ise Türkiye’nin 81 ilinde yer almaktadır. TOBB Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu, sık sık “Aklın ve başarının cinsiyeti olmaz” mesajını vurgulamaktadır. Kadın güçlü olursa, toplumun ve ülkenin de güçleneceğini her platformda dile getirmektedir. Ankara Kadın Girişimciler Kurulumuzda, Ankara’da yer alan 8 oda ve borsadan toplam 370 kadın girişimci bulunmaktadır. Üyelerimiz 10 bin kişiye istihdam sağlamakta ve 500 milyon dolardan fazla ciro büyüklüğüne sahiptir. Dünyada 60’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Kurumumuzda, küçük ölçekli kooperatiflerden makro ölçeğe, hatta Türkiye’nin ilk 500 firması arasında yer alan şirketlere kadar birçok girişimci bulunmaktadır.” diye konuştu.
“KADIN GİRİŞİMCİLER, FİNANSMANA ERİŞİMDE ZORLUK YAŞIYOR”
Kadınların ekonomik hayata katılımının yalnızca sosyal politikalar açısından değil, ekonomik büyüme, rekabetçilik ve finansal sürdürülebilirlik açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Öztürk, şu ifadelere yer verdi:“Ekonomik hayata katılım, yalnızca sosyal politikaların değil; ekonomik büyüme, rekabetçilik ve finansal sürdürülebilirlik politikalarının da merkezinde yer almaktadır. Bugün dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ekonomiler, kadınların üretim ve ticarette aktif aktör hâline gelmesinin büyümenin en güçlü kaldıraçlarından biri olduğunu açıkça kabul etmektedir. OECD ve Dünya Bankası araştırmalarına göre, kadınların işgücüne katılım oranındaki her yüzde 10’luk artış, ülkelerin gayri safi yurt içi hasılasında yüzde 3 ila yüzde 5 oranında kalıcı bir büyüme etkisi yaratmaktadır. Verilere göre ülkemizde kadınların işgücüne katılım oranı yaklaşık yüzde 35 seviyesindedir. Kadın girişimcilerin girişimciler içindeki payı ise oldukça düşük olup, Avrupa Birliği ortalamalarının ve gelişmiş ülkelerin oldukça altındadır. Ayrıca araştırmalar göstermektedir ki, kadın girişimcilerin yaklaşık yüzde 70’i işlerini büyütürken en büyük sorunu finansmana erişim olarak görmektedir. Kadınların önemli bir bölümü kredi süreçlerinde yeterli teminat sağlayamamak ta ve işletmelerini öz kaynaklarıyla sınırlı ölçekte büyütmek zorunda kalmaktadır. Kadın girişimcilerin yalnızca yüzde 10-15’i banka kredilerine düzenli erişim sağlayabilmektedir.”
“KADINLARA YAPILAN HER DESTEK GELECEĞE YATIRIMDIR”
Öztürk, bankacılık sektörünün kadın girişimcilerin ihtiyaçlarına uygun kredi ve finansman çözümleri sunmasının, onların iş dünyasında daha güçlü adımlar atmasını sağladığını vurgulayarak, sözlerini şu şekilde tamamladı:“Kadın girişimciye verilen her destek, geleceğe yapılan stratejik bir yatırımdır. İşte tam da bu noktada bankacılık sektörünün yaklaşımı büyük önem taşımaktadır. Girişimcilere yönelik olarak yapılandırılan bu krediler, yatırım, işletme sermayesi ve büyüme odaklı ihtiyaçlara cevap vermekte, kadınların ticarette daha güçlü adımlar artmasına olanak sağlamaktadır. Geçmişe bakacak olursak, 2020 verileri kadın girişimciliğinde yükselişin devam ettiğini göstermektedir. Özellikle e-ticaret, tarım, gıda, zanaat, tasarım ürünleri, marka yaratma, butik üretim, danışmanlık, teknoloji girişimleri ve hizmet sektörlerinde kadın KOBİ sayısı her geçen gün artmaktadır. Kooperatifleşme yoluyla pazara girilmesi, e-ticaret platformlarının maliyetleri düşürmesi ve dijitalleşmenin fırsatlar yaratması, bu yükselişin en temel nedenleri arasında yer almaktadır. Geçmişle karşılaştırıldığında tablo çok netleşmektedir. Kadın girişimcilerin en çok zorlandığı alanlar; finansmana erişim ve yatırım desteği, kurumsallaşma, pazarlama kanallarına ulaşma, aile içi iş bölümü nedeniyle zaman yönetimi ve mentorluk eksikliğidir. Yine de son yıllarda destek programları, e-ticaretin sağladığı düşük giriş maliyetleri, yeni nesil kooperatif modelleri ve markalaşma trendleri, kadınların bu engelleri aşamasında yardımcı olmaktadır.”
Programda yapılan konuşmaların ardından, pazar ve finansmana erişim ile kadınların iş dünyasındaki fırsatlardan daha etkin şekilde yararlanabilmesi konuları, alanında uzman kişiler tarafından ele alındı.